Lohusalık notlarım : 3) Hastalanma ve ilaç kullanımı tecrübem
Merhaba Sevgili Blog Okuyucusu,
Ne demiştim. Gebelik ve lohusalık sürecinde bana verilen tavsiyelere genelde uymadım ve bildiğimi okudum. Genel olarak hiç pişman olmadım çok şükür. Bilinçli ve araştırmacı bir yapım var. Her söyleneni direkt yapmak yerine önce araştırır, sorgularım.
Yalnızca tek bir tavsiyeye uymadığım için pişmanım : "Aman kızım lohusa çok terler kendini üşütme!".
Arkadaşlar biri size böyle bir tavsiyede bulunuyorsa bunu bilimsel olarak sorgulamayın :) Bu çok açık bir tavsiye. Uyun gitsin!
Size "Sütlaç ye süt yapar.", "Kestane ye et yapar.", "Bol su iç süt olur.", "Tatlı ye can olur." falan diyenler olacak. O teyzeleri dinlemeyin. Ama "Üşütme!" diyeni dinleyin.
Ben dinlemedim. Şıpır şıpır terliyordum ve gece gündüz yaka bağır açık geziyordum, emziriyordum. Üstümü hiç değiştirmiyordum, gecelikle dolanıyordum, oram buram ortada sere serpe yatıyordum.
Bütün bunlar olurken sürekli odadan odaya ve özellikle geceleri buz gibi banyoya tuvalete gitmek için girdiğimden; bir gün boğazımda bir yanma ile uyandım. Sıcak bir şeyler içince geçer sandım, önce çok aldırmadım. Yalnız akşama doğru ayvayı yediğimi fark ettim. Bademciklerim ağrıyordu ve 38 derece ateşim vardı. Ama tabii bu daha başlangıçtı.
"Lohusa kadının kırk gün mezarı açık olur." diye korkunç bir laf var. Kocakarı lafı ama gerçeklik payı da var arkadaşlar. Lohusa iken tabii vücudunuz yorgun, halsiz ve uykusuz. Bu sebeple en ufak bir hastalık bile sizde çok büyük bir hasar bırakıyor.
Gece sabahı sabah ettim. Ertesi gün doktora gittiğimde ise çoktan öksürüyordum. 10 gün olmuştu doğum yapalı. Daha dikişlerim bile yeniydi. Karnıma yastık kapata kapata öksürüyordum iki büklüm. Meğer fark etmeden bronşit olmuşum ve ilerleyip zatürreye çevirme ihtimali varmış.
Vallahi tam 3 hafta çektim. 40'ım çıkana kadar 3 kutu antibiyotik, sayısız el dezenfektanı ve maske kullandım. Ve çok zor iyileştim. Geceleri hüngür hüngür ağlıyordum acıdan. Dikişlerim zonkluyordu, ciğerlerim öksürürken resmen yırtılıyordu. Bebeğime sokulamadım, koklayamadım bulaşacak diye. En çok da bu koydu. Aramızda maske ve elimden düşmeyen el dezenfektanları ile bir 40 gün geçirdik. Onun o mis kokusunun en yoğun döneminde uzak durmak zorunda kaldım kuzumdan.
Çektiğim sıkıntı, iştahsızlık ve uykusuzluk bana yetti de arttı bile.
O yüzden lütfen siz siz olun, lohusa iken kendinize dikkat edin. Benim gibi şaşkolozluk yapmayın. Bebenize de kendinize de eziyet etmeyin. "Üşütme!" diyen o teyzenizi/annenizi/hanım ablayı dinleyin.
Yine hastalığa davetiye olacak bir başka konu da misafir ağırlama.
Onu da bu yazımda anlattım : https://acemianneceren.blogspot.com.tr/2017/12/lohusalk-notlarm-2-misafir-agrlarken.html
Keyifli okumalar, sağlıklı ve huzurlu bir lohusalık dilerim.
Sevgiler,
Ceren
Ne demiştim. Gebelik ve lohusalık sürecinde bana verilen tavsiyelere genelde uymadım ve bildiğimi okudum. Genel olarak hiç pişman olmadım çok şükür. Bilinçli ve araştırmacı bir yapım var. Her söyleneni direkt yapmak yerine önce araştırır, sorgularım.
Yalnızca tek bir tavsiyeye uymadığım için pişmanım : "Aman kızım lohusa çok terler kendini üşütme!".
Arkadaşlar biri size böyle bir tavsiyede bulunuyorsa bunu bilimsel olarak sorgulamayın :) Bu çok açık bir tavsiye. Uyun gitsin!
Size "Sütlaç ye süt yapar.", "Kestane ye et yapar.", "Bol su iç süt olur.", "Tatlı ye can olur." falan diyenler olacak. O teyzeleri dinlemeyin. Ama "Üşütme!" diyeni dinleyin.
Ben dinlemedim. Şıpır şıpır terliyordum ve gece gündüz yaka bağır açık geziyordum, emziriyordum. Üstümü hiç değiştirmiyordum, gecelikle dolanıyordum, oram buram ortada sere serpe yatıyordum.
Bütün bunlar olurken sürekli odadan odaya ve özellikle geceleri buz gibi banyoya tuvalete gitmek için girdiğimden; bir gün boğazımda bir yanma ile uyandım. Sıcak bir şeyler içince geçer sandım, önce çok aldırmadım. Yalnız akşama doğru ayvayı yediğimi fark ettim. Bademciklerim ağrıyordu ve 38 derece ateşim vardı. Ama tabii bu daha başlangıçtı.
"Lohusa kadının kırk gün mezarı açık olur." diye korkunç bir laf var. Kocakarı lafı ama gerçeklik payı da var arkadaşlar. Lohusa iken tabii vücudunuz yorgun, halsiz ve uykusuz. Bu sebeple en ufak bir hastalık bile sizde çok büyük bir hasar bırakıyor.
Gece sabahı sabah ettim. Ertesi gün doktora gittiğimde ise çoktan öksürüyordum. 10 gün olmuştu doğum yapalı. Daha dikişlerim bile yeniydi. Karnıma yastık kapata kapata öksürüyordum iki büklüm. Meğer fark etmeden bronşit olmuşum ve ilerleyip zatürreye çevirme ihtimali varmış.
Vallahi tam 3 hafta çektim. 40'ım çıkana kadar 3 kutu antibiyotik, sayısız el dezenfektanı ve maske kullandım. Ve çok zor iyileştim. Geceleri hüngür hüngür ağlıyordum acıdan. Dikişlerim zonkluyordu, ciğerlerim öksürürken resmen yırtılıyordu. Bebeğime sokulamadım, koklayamadım bulaşacak diye. En çok da bu koydu. Aramızda maske ve elimden düşmeyen el dezenfektanları ile bir 40 gün geçirdik. Onun o mis kokusunun en yoğun döneminde uzak durmak zorunda kaldım kuzumdan.
Çektiğim sıkıntı, iştahsızlık ve uykusuzluk bana yetti de arttı bile.
O yüzden lütfen siz siz olun, lohusa iken kendinize dikkat edin. Benim gibi şaşkolozluk yapmayın. Bebenize de kendinize de eziyet etmeyin. "Üşütme!" diyen o teyzenizi/annenizi/hanım ablayı dinleyin.
Yine hastalığa davetiye olacak bir başka konu da misafir ağırlama.
Onu da bu yazımda anlattım : https://acemianneceren.blogspot.com.tr/2017/12/lohusalk-notlarm-2-misafir-agrlarken.html
Keyifli okumalar, sağlıklı ve huzurlu bir lohusalık dilerim.
Sevgiler,
Ceren
Yorumlar
Yorum Gönder