Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Lohusalık notlarım : 2) Misafir ağırlarken dikkat edilmesi gerekenler

Merhaba Sevgili Blog Okuyucusu, Lohusalıkta yapmanız ve yapmamanız gerekenleri kendimce sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Yaşadıklarımı size aktarıyorum. Sizin adınıza kimse karar veremez son karar size ait. Ama size naçizane tavsiyem lohusa iken ve bebeğinizin ilk 3 ayında misafir/eş/dost/akraba ile aşırı samimi, öpmeli, sarılmalı bir iletişimi tercih etmeyin. Uzaktan sevin efendim birbirinizi. Ve bebeğinizi de millet darılacak, kırılacak diye her önünüze gelenin kucağına vermeyin. Kimseye öptürtmeyin. Evet! Kimseye! "Ay ben Makbule Teyze'nin eline doğdum şimdi ayıp olur.", "Aman Satı Hala darılır.", "Görmemişin bebesi olmuş derler." diye psikozlara girmeyin. Evinizde size hediye edilmiş minik bir melek var. Kim ne derse desin onun size ihtiyacı var. Ve onun sağlığından da siz sorumlusunuz. O yüzden yavrunuza dikkat edin. İkinizi de yalayıp yutmaya meraklı bir komşu teyzenin getireceği grip mikrobu ile ya da dudağı uçuklu bir aşırı samimi akra...

Lohusalık Notlarım : 1) Terleme ve üşüme üzerine...

Merhaba Sevgili Blog Okuyucusu, Bana gebelik ve lohusalık sürecinde çok tavsiye veren oldu. Bilirsiniz tüm kadınlardan anne olsun ya da olmasın mutlaka yorum ve tavsiye aldım. Peki ne yaptım? Tabii ki pek çoğunu kulak arkası yaptım, bazılarına güldüm geçtim, kimisine hurafe dedim ve çoğu zaman burnumun dikine gittim. Yalnızca tek bir tavsiyeye uymadığım için pişmanım : "Aman kızım lohusa çok terler kendini üşütme!" İşte bunu dikkate almadım ve olan oldu. Neler olduğunu size "Hastalanma ve İlaç Kullanma Tecrübem" yazımda anlatacağım. Yalnız burada tek yazacağım, lohusayken her terlediğinizde mutlaka üstünüzü değiştirin, sırtınızda hep bir yelek ya da hırka olsun, camı kapıyı açıp özellikle kışın cereyanda kalmayın, soğuğa yiğitlik yapmayın. Devamı :  https://acemianneceren.blogspot.com.tr/2017/12/lohusalk-notlarm-3-hastalanma-ve-ilac.html Sevgiler, Ceren

Lohusalık notlarım : 3) Hastalanma ve ilaç kullanımı tecrübem

Merhaba Sevgili Blog Okuyucusu, Ne demiştim. Gebelik ve lohusalık sürecinde bana verilen tavsiyelere genelde uymadım ve bildiğimi okudum. Genel olarak hiç pişman olmadım çok şükür. Bilinçli ve araştırmacı bir yapım var. Her söyleneni direkt yapmak yerine önce araştırır, sorgularım. Yalnızca tek bir tavsiyeye uymadığım için pişmanım : "Aman kızım lohusa çok terler kendini üşütme!". Arkadaşlar biri size böyle bir tavsiyede bulunuyorsa bunu bilimsel olarak sorgulamayın :) Bu çok açık bir tavsiye. Uyun gitsin! Size "Sütlaç ye süt yapar.", "Kestane ye et yapar.", "Bol su iç süt olur.", "Tatlı ye can olur." falan diyenler olacak. O teyzeleri dinlemeyin. Ama "Üşütme!" diyeni dinleyin. Ben dinlemedim. Şıpır şıpır terliyordum ve gece gündüz yaka bağır açık geziyordum, emziriyordum. Üstümü hiç değiştirmiyordum, gecelikle dolanıyordum, oram buram ortada sere serpe yatıyordum. Bütün bunlar olurken sürekli odadan odaya ve özel...

Gebelikte Demir İlacı Kullanımı

Merhaba Sevgili Blog Okuyucusu, Bu yazım da yine kısa bir yazı olacak. Gebelikte en büyük derdimiz, bebeğimizin anne karnında gelişiminin iyi olması ve sağlıkla doğması. Bu yüzden de etrafımızdan gelecek her türlü tavsiyeye uymaya çalışıyoruz. Ve maalesef bu tavsiyeleri verenler uzman olmadıkları için, hafif de olsa bize zararı dokunacak işler yapabiliyoruz. Öncelikle şunu bir kenara yazın : Uzman olmayan kimseden tavsiye almayın! Ve her denileni de yapmayın. Aslında aklınıza yatmayan, mantıksız bir şeyi uygulamadan önce iyice değerlendirin. Uzmanlara danışın. Ben bu konuda çok şanslıydım çünkü Türkiye'nin en iyi Kadın Doğum Uzmanlarından Aytuğ Kolankaya benim doktorumdu. Ve gebeliğim süresinde sadece bilmem gerektiği kadar ve bilmem gereken şekilde benimle bilgi paylaştı. Az ve öz konuştu. Bilgi kirliliği yapmadı. http://www.tupbebekdogum.com/ Gebeliğim süresinde kan değerlerimi takip etti ve bana kan değerlerim sınırlarda olmasına rağmen yalnızca iki takviye verdi :...

Bebek Aktivite Matı : Almayın anacım!

Merhaba Sevgili Blog Okuyucusu, Malum bebekler için üretilen ürünlerin sonu yok. Çok büyük bir piyasa ve sömürüye çok açık. Çünkü işin ucunda dünyanın en önemli varlığı var. "Aman çocuğumun zekası gelişsin.", "Vay çocuğumun motor becerisi bilmem ne olsun." diye diye evinize doldurduğunuz bir sürü oyuncağa dönüp de bir bakın. Siz bunlarla mı büyüdünüz? Tamam süper zekalı olmadık belki ama yanık da kalmadık :) Neyse tabii bu her bebek eşyası için söylenemez. Bazılarının gelişiminin arka planında uzmanlık ve senelerce süren bilimsel çalışmalar da var. Ama bence bebek aktivite matının gelişiminde bilim falan yok. Eğer bebeniz saksı gibi olduğu yerde duran, hareketsiz, sakin ve ağlamayan bir çocuksa (olasılıklar iyice azaldı) o zaman mat işinize yarar. Koyun yavruyu ortasına aynayla, çıngırakla oynasın. Eğer bebeniz Çino gibi hareketli, yatmayı sevmeyen, terleyen bir bebeyse geçmiş olsun. Mat ile maksimum 5 dakika geçirip sonra sizin onu kaldırmanızı bekleyecekti...

Alt değiştirme masası : İhtiyaç mı heves mi?

Merhaba Sevgili Blog Okuyucusu, Bu yazımı kısa tutacağım. Çünkü sorumun cevabı : İhtiyaç. Biz Çino'ya o pahalı, oymalı kakmalı bebek odalarından almadık. İyi ki de almamışız çünkü bir gece bile odasında yatmadı. Odasını gündüz oyun ve aktivite için kullandık, gece yanımızda ya da park yatakta yattı. Bu konuyu avantaj ve dez avantajlar olarak başka bir yazımda paylaşacağım. Çino'ya IKEA'dan aldığımız HENSVIK model bebek odasının bir parçası da aşağıda sizinle link paylaştığım alt açma ünitesiydi. Biz takım bozulmasın diye almıştık ve açıkçası aldığımızda kullanacağımızı hiç düşünmemiştim. Ama aldıktan sonra o kadar çok kullandık ki size anlatamam. https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/ikea-cocuk/0-2-yas/mobilya-urunleri/29828090/hensvik-alt-degistirme-masasi-ve-dolap.aspx Hem ufak kutucuklarla Çino'nun tüm ihtiyaçlarımızı kenarlara astık ve düzenli bir ortamımız oldu; hem de sürekli iki büklük koltukta yerde alt değiştirmekten kurtulduk belimiz kopmadı. Çino gi...

Eyvah Sütüm Yetmiyor!

Merhaba Sevgili Blog Okuyucusu, Her annenin yegane amacı yavrusunu besleyip, en güzel şekilde büyütmektir. Doğada da bu böyledir. Kuşlar, böcükler, akıllara gelen tüm mahlukatlar, ister doğursun ister yumurtlasın eğer ana ise bebesini doyurmak için uğraşır. Hatta bazen hem ana hem babalar seferber olur bebenin büyümesinde. İşte yeni anne olmuş bir kadının da, çektiği tüm zorluklara göğüs gerebilmesi için bebesini doyurduğuna kanaat getirmesi şarttır. Eğer aklında yavrusunun aç olduğu fikri var ise, en ufacık bile bir şüphesi var ise, dünya ona zindan olur. Ne pahasına olursa olsun o bebe doyurulmalıdır. Çino'nun birinci ay kontrolüne, doğduğu hastanede bizi yönlendirdikleri doktora gittik. Doktor sorularımızı cevaplamadı ve "Tamam mı, tamam mı" diye bir şeyler anlatarak ve rap yaparak bizi başından 32 saniyede sepetledi. Fakat Ali de ben de hayatımızda ilk defa bebek sahibi olmuştuk, aklımızda zilyon tane soru vardı ve hiç birini soramamıştık. Yine aynı hastanede ...